Hatim Duası

Yüce Allah’ın son kelâmı olan Kur’ân-ı Kerim’i okumak,
ecir ve sevabı en yüksek olan bir ibadettir. Hatta
selef âlimlerinin ifadelerine göre ibadetler içerisinde hiç
birisi Kur’ân okumaya denk değildir. Nitekim ayette de,
Kur’ân okumanın asla zarar etmeyecek bir kazanç olduğu
belirtilmiştir: “Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı
dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz
şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla
zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.” (Fâtır, 35/29)
Bir başka ayette ise mü’minler, gece hayatlarını Kur’ân
ile meşgul olarak geçirdikleri için övülürler: “Onların (Kitap
ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde
ayakta duran, secdeye kapanarak Allah’ın ayetlerini okuyan
bir topluluk da vardır.” (Âl-i İmrân, 3/113) Kur’ân okumanın, Müslümanların asla vazgeçemeyeceği
bir görev olması gerektiğini beyan eden Peygamberimiz
(s.a.s.), şu güzel benzetmeyle bizleri Kur’ân okumaya
teşvik etmiştir: “Kur’ân okuyan mü’min, kokusu ve tadı güzel
olan turunç gibidir. Kur’ân okumayan mü’min, tadı güzel
ve fakat kokusu olmayan hurma gibidir. Kur’ân okuyan
münafık, kokusu güzel fakat tadı acı olan fesleğen otu gibidir.
Kur’ân okumayan münafık ise, kokusu olmayan acı yaban keleği
gibidir.” (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 36, Tevhid, 57)
Kur’ân-ı Kerim’in hatmedilmesi ve sonrasında yapılacak
uygulamayı belirten bir hadiste, İbn Abbas (r.a.)’dan
rivayete göre, bir adam Peygamberimiz (s.a.s.)’e, “Allah’ın en
çok sevdiği amel hangisidir” diye sordu. O da; “Konup göçendir”
dedi. O kişi; “Konup göçen kimdir” diye sorunca, Peygamberimiz
(s.a.s.); “Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyan,
bitirince hemen tekrar başlayandır, dedi” (Tirmizî, Kıraat, 4)
Bu hadisin müjdesine nail olmak ümidiyle Müslümanlar
son sûreyi (Nâs sûresi) okuduktan sonra Fâtiha ile
Bakara sûresinin başından ilk beş ayeti okumaktadırlar ki,
halk arasında bu uygulama oldukça yaygın bir hâle gelmiştir.
Bu uygulamanın dayanağını teşkil eden yukarıdaki hadis
ile sahabe ve tabiinden nakledilen birçok rivayete göre,
Kur’ân’ın hatminden sonra dua etmek sünnettir. Kuvvetli
derecede müstahab olduğu da söylenmiştir. (bk. Nevevî, el-Ezkâr,
s.136)
Hatim bittikten sonra, duanın kabul olma şartlarına da
riayet ederek, hatim duasına şu cümlelerle başlamak uygun
görülmüştür: صَدقَ الل الْعَظي۪مُ وَبَلَّغَ رَسُولُهُ الْكَري۪مُ وَنَحْنُ عَلَى ذٰالِكَ مِنَ الشَّاهِدي۪نَ
رَبَّنَا آمَنَّا بِمَا أَنْزَلْتَ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدي۪نَ
Okunuşu: “Sadeka’llâhül-‘azîmü ve belleğa Rasûlühül-
kerîm. Ve nahnü ‘alâ zâlike mineş-şâhidîn.
Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte vet-teba’ner-Rasûle
fektübnâ me’aş-şâhidîn.”
Anlamı: “Yüce olan Allah şüphesiz doğru söylemiştir. Onu
Peygamberimiz (s.a.s.) bize ulaştırmıştır.
Biz de bu duruma şahit olanlardanız.
Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber’e
uyduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz.” (Âl-i İmrân, 3/53)
Ya da kısaca:
سُبْحَانَ رَبِّىَ الْعَلِيِّ الْاَعْلَى الْوَهَّابِ
Okunuşu: “Sübhâne Rabbiyel-‘aliyyil-â’lel-veh-hâb.”
Anlamı: “Yüce, ulu ve lütufkâr olan Rabbimi tesbih ederim”
dedikten sonra duaya başlanır.
Yukarıdaki kısa hatim duasından başka, bir örnek olarak
aşağıda yer alan Arapça hatim duası veya Türkçesi de
okunabilir:
اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَم وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ وَلاَعُدْوَانَ اِلاَّ عَلَي الظَّالِم وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰي رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَاٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَع۪نيَ
رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا اِنَّكَ اَنْتَ السَّمي۪عُ الْعَلي۪مُ
وَتُبْ عَلْيْنَا يَا مَوْلاَنَا اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحي۪مُ
وَاهْدِنَا وَوَفِّقْنَا اِليَ الْحَقِّ وَاِلَي طَري۪قٍ مُسْتَقي۪مٍ بِبَرَكَةِ الْقُرْاَنِ الْعَظي۪مِ
وَبِحُرْمَةِ مَنْ اَرْسَلْتَهُ رَحْمَةً لِلْعَالَم۪نيَ
وَاعْفُ عَنَّا يَا كَري۪مُ وَاعْفُ عَنَّا يَا رَحي۪مُ
وَاغْفِرْلَنَا ذُنُوبَنَا بِفَضْلِكَ وَكَرَمِكَ يَا اَكْرَمَ الْاَكْرَم۪نيَ
اَللّٰهُمَّ زَيِّنَّا بِزي۪نَةِ الْقُرْاَنِ وَاَكْرِمْنَا بِكَرَامَةِ الْقُرْاَنِ وَشَرِّفْنَا بِشَرَافَةِ
الْقُرْاَنِ وَاَلْبِسْنَا بِخِلْعَةِ الْقُرْاَنِ وَاَدْخِلْنَا الْجَنَّةَ بِشَفَاعَةِ الْقُرْاَنِ وَعَافِنَا
مِنْ كُلِّ بَلاَءِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْاَخِرَةِ بِحُرْمَةِ الْقُرْاَنِ وَارْحَمْ جَميِ۪عَ اُمَّةِ
مُحَمَّدٍ يَارَحي۪مُ يَارَحْمَانُ
اَللّٰهُمَّ اجْعَلِ الْقُرْاَنَ لَنَا فِي الدُّنْيَا قَري۪نًا وَفِي الْقَبْرِ مُونِسًا وَفِي الْقِيَامَةِ
شَفي۪عًا وَعَلَي الصِّرَاطِ نُورًا وَاِليَ الْجَنَّةِ رَفي۪قًا وَمِنَ النَّارِ سِتْرًا وَحِجَابًا
وَاِلَي الْخَيْرَاتِ كُلِّهَا دَلي۪لًا وَاِمَامًا بِفَضْلِكَ
وَجُودِكَ وَكَرَمِكَ يَاكَري۪مُ
اَللّٰهُمَّ اهْدِنَا بِهِدَايَةِ الْقُرْاَنِ وَنَجِّنَا مِنَ النّ۪يرَا نِ بِكَرَامَةِ الْقُرْاَنِ وَارْفَعْ
دَرَجَاتِنَا بِفَضِيلَةِ الْقُرْاَنِ وَكَفِّرْعَنَّا سَيِّاٰتِنَا بِتِلاَوَةِ الْقُرْاَ نِ يَاذَا الْفَضْلِ
وَالْاِحْسَانِ
اَللّٰهُمَّ طَهِّرْ قُلُوبَنَا وَاسْتُرْ عُيُوبَنَا وَاشْفِ مَرْضَانَا وَاقْضِ دُيُونَنَا وَبَيِّضْ
وُجُوهَنَا وَارْفَعْ دَرَجَاتِنَا وَارْحَمْ اٰبَائَنَا وَاغْفِرْ اُمُّهَاتِنَا وَاَصْلِحْ دي۪نَنَا
وَدُنْيَانَا وَشَتِّتْ شَمْلَ اَعْدَائِنَا وَاحْفَظْ اَهْلَنَا وَاَمْوَالَنَا وَبِلاَدَنَا مِنْ
جَمي۪عِ الْاٰفَاتِ وَالْاَمْرَاضِ وَالْبَلاَيَا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَي الْقَوْمِ
الْكَافِري۪نَ بِحُرْمَةِ الْقُرْاَنِ الْعَظي۪مِ
اَللّٰهُمَّ بَلِّغْ ثَوَابَ مَا قَرَئْنَاهُ وَنُورَ مَاتَلَوْنَاهُ اِلَي رُوحِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ صَلَّي
الٰهّلُ تَعَالَي عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَاِلَي اَرْوَاحِ جَم۪يعِ اِخْوَانِهِ مِنَ الْاَنْبِيَاءِ وَالْمُرْسَل۪ينَ صَلَوَاتُ الِّٰهل
وسََ مَالهُ علَيَهِْم اجَْمعَ۪ينَ
وَاِلَي اَرْوَاحِ اٰلِهِ وَاَوْلَادِهِ وَاَزْوَاجِهِ وَاَصْحَابِهِ وَاَتْبَاعِهِ وَجَم۪يعِ ذُرِّيَّاتِهِ
رِضْوَانُ الِّٰهل تَعَالَي عَلَيْهِمْ اَجْمَع۪ينَ
وَاِلَي اَرْوَاحِ اٰبَائِنَا وَاُمَّهَاتِنَا وَاِخْوَانِنَا وَاَخَوَاتِنَا وَاَوْلَادِنَا وَاَقْرِبَائِنَا
وَاَحِبَّائِنَا وَاَصْدِقَائِنَا وَاَسَاتي۪ذِنَا وَلِمَنْ كَانَ لَهُ حَقٌّ عَلَيْنَا وَلِجَمي۪عِ
الْمُؤْمِن وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُسْلِم وَالْمُسْلِمَاتِ
اَلْاَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَالْاَمْوَاتِ
يَاقَاضِيَ الْحَاجَاتِ وَيَا مُجي۪بَ الدَّعَوَاتِ
اِسْتَجِبْ دُعَائَنَا بِرَحْمَتِكَ يَااَرْحَمَ الرَّاحِم۪نيَ
سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَۚ وَسَ مَالٌ عَلَى الْمُرْسَل۪ينَۚ وَالْحَمْدُ
رَبِّ الْعَالَم۪ينَ
Okunuşu: “Elhamdü lillâhi Rabbil-‘âlemîn.
Vel-‘âkibetü lil-müttekîn.
Velâ ‘udvâne illâ ‘alez-zalimîn.
Ves-salâtü ves-selâmü ‘alâ Rasûlinâ Muhammedin ve
‘âlihî ve sahbihî ecme’în. Rabbenâ takabbel minnâ inneke entes-semî’u’l-‘alîm.
Ve tüb ‘aleynâ yâ Mevlânâ inneke entet-tevvâbür-
Rahîm.
Vehdinâ ve veffiknâ ilel-hakkı ve ilâ tarîkın müs-tekîm.
Bi beraketi’l-Kur’ânil-‘azîm. Ve bi hürmeti men erseltehû
rahmeten lil-‘âlemîn.
Va’fü ‘annâ yâ Kerîm.
Va’fü ‘annâ yâ Rahîm.
Vağfir lenâ zünûbenâ bi fadlike ve keramike yâ ekramelekramîn.
Allâhümme zeyyinnâ bi zînetil-Kur’ân.
Ve ekrimnâ bi kerâmetil-Kur’ân.
Ve şerrifnâ bi şerâfetil-Kur’ân.
Ve elbisnâ bi hil’atil-Kur’ân.
Ve edhilnel-cennete bi şefâatil-Kur’ân.
Ve ‘âfinâ min külli belâid-dünyâ ve ‘azâbil-âhirati bi
hurmetil-Kur’ân.
Verham cemî’a ümmet-i Muhammedin yâ Rahîmü yâ
Rahmân.
Allâhüme’c’alil-Kur’âne lenâ fid-dünyâ karînâ.
Ve fi’l-kabri mûnisâ.
Ve fil-kıyâmeti şefî’ân ve ‘ales-sırâti nûrâ.Ve ilel-cenneti rafîkâ.
Ve minen-nâri sitran ve hicâbâ.
Ve ilel-hayrâti küllihâ delîlen ve imâmâ. Bi fadlike ve
cûdike ve keramike yâ Kerîm.
Allâhümmehdinâ bi hidayetil-Kur’ân.
Ve neccinâ minen-nîrâni bi kerâmetil-Kur’ân.
Verfa’ deracâtinâ bi fadîleti’l-Kur’ân.
Ve keffir ‘annâ seyyiâtinâ bi tilâvetil-Kur’âni yâ zelfadli
vel-ihsân.
Allâhümme tahhir kulûbenâ vestur ‘uyûbenâ.
Veşfi merdânâ vekdi duyûnenâ ve beyyid vücû-henâ
verfa’ deracâtinâ.
Verham âbâenâ veğfir ümmehâtinâ.
Ve eslih dînenâ ve dünyânâ ve şettit şemle a’dâinâ.
Vehfaz ehlenâ ve emvâlenâ ve bilâdenâ min cemî’ıl-âfâti
vel-emrâdi vel-belâyâ.
Ve sebbit akdâmenâ, vensurnâ ‘alel-kavmil-kâfirîn. Bi
hurmetil-Kur’ânil-‘azîm.
Allâhümme belliğ sevâbe mâ kara’nâhü.
Ve nûra mâ televnâhü ilâ rûhi seyyidinâ Muhammedin
sallâllahü te’âlâ ‘aleyhi ve sellem.
Ve ilâ ervâhi cemî’ı ihvânihî minel-enbiyâi velmurselîn.
Salevâtullâhi ve selâmühû ‘aleyhim ecma’în. Ve ilâ ervâhi âlihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve ashâbihî ve
etbâ’ıhî ve cemî’ı zürriyyâtihî rıdvânullâhi te’âlâ ‘aleyhim
ecma’în.
Ve ilâ ervâhi âbâinâ ve ümmehâtinâ ve ihvâninâ
ve ehavâtinâ ve evlâdinâ ve akribâinâ ve ehibbâinâ ve
asdikâinâ ve esâtîzinâ ve limen kâne lehû hakkun ‘aleynâ
ve li cemî’ıl-mü’minîne vel-mü’minâti vel-müslimîne velmüslimâti,
el-ahyâi minhüm vel-emvâti.
Yâ kâdiyel-hâcâti! Ve yâ mücîbed-de’avâti! İstecib
du’âenâ bi rahmetike yâ erhamer-râhimîn.
Sübhâne Rabbike Rabbil-‘ızzeti ‘ammâ yasıfûn. Ve
selâmün ‘alel-mürselîn. Vel-hamdülillâhi Rabbil-‘âlemîn.
el-Fatiha
Anlamı: “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. İyi
sonuç müttakilerindir. Düşmanlık ancak zalimler içindir.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’e, onun bütün ehl-i
beytine ve ashâbına salât ve selâm olsun.
Ey Rabbimiz! Bizden ibadetlerimizi kabul buyur! Şüphesiz
ki sen her şeyi işiten ve her şeyi bilensin.
Ey Mevlamız! Bizim tövbelerimizi kabul eyle! Şüphesiz
ki sen tövbeleri çok çok kabul eden ve merhametli olansın.
Bize hidayet ver! Hak yola ve sırat-ı müstakime ulaşmayı
bizi muvaffak eyle! Yüce Kur’ân’ın hürmetine, âlemlere rahmet
olarak gönderdiğin Peygamber hürmetine. Bizi bağışla. Ey Rahim olan Allah! Bizi bağışla. Ey ikram
edenlerin en keremlisi olan Allah! Lütfunla ve ihsanınla
bizim günahlarımızı bağışla.
Allah’ım! Bizi Kur’ân süsü ile süsle. Kur’ân ile bize lütfet!
Kur’ân ile bizi şereflendir. Kur’ân elbisesini bize giydir.
Kur’ân hürmetine bizi cennetine koy. Kur’ân hürmetine dünyadaki
belalardan ve ahiret azabından bizi koru. Ey Rahim,
Ey Rahman! Ümmet-i Muhammed’in tamamına merhamet
et.
Allah’ım! Kur’ân’ı bize dünyada yoldaş eyle. O’nu bize kabirde
dost eyle. Kıyamet günü onu bize şefaatçi kıl, sırat köprüsü
üzerinde onu bize nur eyle. Cennette onu bize yoldaş eyle.
Cehennem ateşine karşı onu bize perde ve engel kıl. İhsanın,
cömertliğin ve keremin ile tüm hayırlı yollar için onu bize önder
kıl.
Kur’ân hidayeti ile bizi hidayete eriştir. Kur’ân’ın hürmetine
bizi ateşten koru. Kur’ân hürmetine bizim derecemizi
yükselt. Okunan Kur’ân hürmetine günahlarımızı bağışla. Ey
lütuf ve ihsan sahibi!
Allah’ım! Kalplerimizi temizle. Kusurlarımızı ört. Hastalarımıza
şifa ver. Borçlarımızı ödemeye yardım et. Yüzümüzü
aydınlat. Derecemizi yükselt. Babalarımıza merhamet
et. Annelerimizi bağışla. Din ve dünya işlerimizi ıslâh
et. Düşmanlarımızın bize saldırısını bertaraf eyle. Ailemizi,
mallarımızı, memleketimizi her türlü afetlerden, hastalıklardan
ve belalardan koru. Ayaklarımızı sabit eyle, kâfir toplumlara
karşı bize yardım et. Yüce Kur’ân hürmetine. Allah’ım! Okuduğumuz ve tilavet ettiğimiz Kur’ân’ın
sevabını ve nurunu Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in
ruhuna ulaştır. Ve onun kardeşleri olan tüm peygamberlerin
(a.s.) ruhlarına ulaştır. Ve Peygamberimiz s.a.s.)’in ehlinin,
çocuklarının, hanımlarının, ashabının, tabiinin ve bütün
zürriyetinin ruhlarına ulaştır.
Hayatta olan veya vefat etmiş olan babalarımızın, annelerimizin,
kardeşlerimizin, evladımızın, akrabalarımızın,
sevdiklerimizin, dostlarımızın, hocalarımızın, üzerimizde
hakkı olan herkesin ve Müslüman olan bütün kadın ve erkeğin
ruhlarına ulaştır.
Ey ihtiyaçları gideren Allah! Ey dualara icabet eden Allah!
Ey merhametlilerin en merhametlisi! Dualarımızı kabul
et. Tüm peygamberlere salât ve selâm olsun.
Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların
nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. Peygamberlere selam
olsun. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.” Fâtiha, denir
ve Kur’ân’ın birinci sûresi (Fâtiha) okunur.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
© Copyright 2035 Dua ile...
Theme by Yusuf Fikri